ESKİŞEHİR
ODUNPAZARI MODERN MÜZE (OMM) BİNASI
Eskişehir Odunpazarı semtinde yapımı tamamlanan ve tasarımı
Japon mimarlık ofisi Kengo Kuma Architects tarafından yapılan Odunpazarı Modern
Müze OMM binası Eylül ayında açılmış ve ziyaretçileri ile buluşmaya başlamıştır.
ADMMA Mimarlık Bölümü 1976 girişli sınıf arkadaşları olarak yaklaşık kırk yıl
sonra ve ilk kez, 19 Ekim’de Eskişehir’de buluştuk. OMM’yi Müze Direktörü Defne Casaretto rehberliğinde ayrıntılı gezme, inceleme fırsatı bulduk.
Odunpazarı Modern Müze (OMM) binası, Odunpazarı Bölgesi
Kentsel Sit Alanının kuzey kenarında Odunpazarı Evleri olarak
restorasyonu/rekonstrüksyonu yapılmış eski Konak dizisinin arasında
konumlandırılmış. Geleneksel konut dokusu içine yerleşme kararı ve çabası
ilginç.
Atatürk caddesinden engelli erişimi de gözetilerek iyi düzenlenmiş
bir merdiven/rampa ile üst sokak kotuna çıkılırken, yaratılan boşluk cadde ile güçlü
bir bağ kurulmasını sağlamış ve Atatürk Caddesinden giriş işlevini üstlenmiş.
Aynı merdiven/rampa bu kottan itibaren Arifbey Sokağının devamı niteliğinde
müze meydanına erişmekte. Meydan ahşap oturma elemanları ile bir bekleme,
buluşma, müze binası ile karşılaşma mekanı olmuş.
OMM binasına yakından bakınca, basına yansıyan muhtemelen
drone çekimleri ile paylaşılan fotoğraflarındaki ağır kütle etkisi yerini, kutuların
ve parçaların farklı açılar ve kotlarda bir araya gelişiyle oluşmuş hareketli form
nedeniyle, çevre binaların gabarilerini zorlamayan, dokuyla ve çevresiyle daha
uyumlu bir ölçeğe bırakıyor. Kütle parçalarının farklı açılarda yerleşimi
sonucunda, gün ışığının ahşap üzerinde farklı renk tonlarıyla yansıması
kütlenin ölçeğini de dokuyla uyumlandırıyor.
Sanat Müzesi işlevinin gereksinimi olan kapalı iç yüzeylerin
dış cepheye yansıyan masif duvar etkisi, yatay aralıklı olarak dizilmiş büyük
kesitli ahşap cephe elemanları ile bütün cephelerin kaplanması sonucunda
inceltilmiş, ahşabın sıcaklık duygusu ile buluşturulmuş. Diğer yandan ahşap
kaplı kutuların bir araya getirilmesi ile kurulan bina kütlesi, çevresindeki
özgün geleneksel konutlardan ve bu konutların oluşturduğu tarihi kent
dokusundan kararlı bir şekilde farklılaşmış. Yatay aralıklarla düzenlenmiş
ahşap dış cephe kaplaması yer yer, iç mekanda ihtiyaç duyulan ışığın homojen ve
kontrollü olarak iç mekana alınmasına da olanak sağlamış.
Modern Sanat Müzesi işlevi gereğince çoğunlukla dışarıya
kapalı olan iç mekan kurgusunda, galeriler, boşluklar ve anfi merdiven gibi
elemanlar ile süreklilik ve geçirgenlik sağlanmış. Katlar boyunca devam eden ahşap
kaplı ana galeri boşluğu binanın derinlik hissini kuvvetlendiriyor. Farklı katlardan
ve kotlardan, farklı mekanların ve düzenlenmiş olan sergi parçalarının
görünebiliyor olmasıyla ilgi ve merak uyandıran bir akışkanlık hissi yaratıyor.
Dış cephede kullanılan büyük kesitli ahşap kaplama
elemanları, yaklaşık aynı kesitlerde yer yer iç mekanda, galerilerin ve
boşlukların yüzey kaplamalarında da kullanılmış. Bu tavırda, iç dış mimari dil bütünlüğünü sağlama çabası
izlenebiliyor.
Kengo Kuma mimarlığı, geleneksel Japon ahşap mimarisinin
çağdaş malzeme ve formlar ile yeniden yorumlanması olarak kısaca
özetlendiğinde, mimarların OMM tasarım kararları daha anlaşılabilir olmakta.
Kengo Kuma ve Yuki Ikeguchi OMM binasını anlatılarında; OMM
binası geometri, ışık, kümelenme ve ahşap unsurlardan oluşturuldu. Binada küçük
ölçekli birimler kullanılarak sıcak samimi bir duygu yaratmak istedik. Müzeler
birer sanat mekanı olmanın ötesinde toplumun oturma odaları olabilirler. Esas
fikir olarak OMM sıcak ve samimi bir yaşam mekanıdır. Bu nedenle inşaatta ahşap
kullandık, binaya doğal ışık sağladık.
Yuki Ikeguchi; Kentin özünü çekip çıkarıp başka bir forma
aktarmaya çalışırız. Eski ile yeni arasındaki bağ çok daha sağlam hale gelir.
Bu projedeki kümelenme fikri, her kutu bir konutu temsil ediyor, o ölçeğe
tekabül ediyor veya o ölçeği yansıtıyor. Modern kentin aksine Odunpazarındaki
son derece belirgin sokak ölçeği, binaların girinti çıkıntıları ile oluşuyor.
Geleneksel ahşap evler dümdüz çizgi çekilmiş gibi dizilmiyor. Örneğin bir cumba
sokaktan geçenler için çok güzel bir görüntü veriyor. İşte bu duyguyu müzenin
iç mekanına yansıtmak istedik. Kutular arasında kıvrıla kıvrıla giden bir
yol.’’ şeklinde açıklıyor.
Müze tanıtımında da; ‘’Odunpazarının tarihi dokusuna gönderme
yapan ahşap yapı sistemi müze tasarımının ilham kaynağını oluşturuyor. Kuma OMM
binasında, Odunpazarı bölgesinin tarihi dokusunu çağdaş bir yorumla
buluşturuyor’’ açıklaması yer alıyor.
OMM’nin mimarlık ve tasarım ortamında en fazla tartışma
yaratan/yaratacak kararı; Odunpazarı geleneksel konut dokusu içinde yer seçimi
ve bu seçimle birlikte geçmişte olan Odunpazarı işlevine doğrudan gönderme
yapan, binanın bütününe egemen olan ahşap kaplama kütle/form seçimi olacaktır.
Benzeri doğrudan analoji, tasarımın düşünsel boyutunu ve içeriğini naifleştiren
bir tutum olarak değerlendirilecektir denebilir.
OMM binasının yer yer çok yaklaştığı Odunpazarı sivil
mimarlık örneği konut binaları ile ilişki kurma biçimi sorunlu gibi duruyor.
Geleneksel olanla modern olanın bir araya gelişindeki gerilimin yansıması
özellikle istenmiş gibi. Arifbey sokağının müze meydanına kadar uzatılması ile
kurulan ilişki başarılı ancak sokağın Müzeye yaklaştığı noktada tel/çit
bariyerle kapatılmış olması oldukça sorunlu bir durum yaratmakta. Bariyer
kaldırılıp doku içinden Müzeye sürpriz erişimlere fırsat tanınması daha doğru
bir tavır olacaktır. Kalıcı olmayan bir önlem olduğunu umuyorum.
Müze binasının, Arpacılar sokakta bulunan komşu yapı ile çok
yakın pozisyonu ve temas hali de, komşu yapının bakımsız durumu ile çelişki
yaratıyor.
Yazıda OMM hakkında bir değerlendirme yapmaya çalışıldı.
Kuşkusuz OMM nin yer seçimi, bulunduğu geleneksel konut dokusu ile kurduğu ilişki,
kütle formu, arkitektonik, mekan kurgusu gibi tasarım kararları ve ayrıntılar
mimarlık ortamında tartışma gündemlerinde uzunca yer alacak gibi görülüyor.
Diğer yandan ülkemiz mimarlık alanında çok sıklıkla rastlanmayan mimarlık
eleştirisi yazınına gündem olması da OMM binasının önemini yansıtacaktır.
Ancak İç Anadolu Platosunun başlangıcı bir coğrafyada yer
alan Eskişehir kentinde, nitelikli bir mimari eseri yaratabilme, yanı sıra
kente çağdaş sanatı katabilme, kentli ile çağdaş sanatı buluşturabilme (bunu
gereğince başarmış görülüyor) çabası her türlü övgüyü hak ediyor. Yaşam
kalitesi ölçütlerinden birisi de kentin mimarilerinin niteliği ve bir başka
ölçüt ise kentlinin kültür ve sanata erişim olanağı olarak belirtilir. OMM bu
nitelikleri ile de Eskişehir kentinin yaşam kalitesini destekleyen, katkı yapan
çok önemli bir mimari ve kültürel gelişme olmuştur denebilir.
Benim için bir başka keyif de, OMM binasını Eskişehir kentine
kazandıran mimar Erol Tabanca’nın sınıf arkadaşım olmasının yarattığı
duygularımdır. Diğer sınıf arkadaşlarım da bu duyguyu paylaşacaklardır.
Hasan Topal – Mimar
22 Ekim 2019
Başakşehir Poliüretan Duvar Çıtalama Ustası
YanıtlaSilPoliüretan elde etmek için öncelikle organik litolojik malzemeler öğütülerek toz haline getirilir, elde edilen yoz güçlü yapıştırıcılarla bir hamur halinde kalıba dökülür ve istenen şekil ve ebatlarda dekoratif malzeme elde edilir. Poliüretan çıta ve dekorasyon ürünleri ahşap görünümlü bir yapıya sahiptir. Bu çalışma ile birçok dekoratif ürünler elde etmek mümkündür poliüretan çıta bu ürünlerden biridir. Poliüretan çıtanın insan sağlığına hiçbir zararı yoktur. Başakşehir poliüretan çıta ustası olarak sağlığa zararlı ürün kullanmayacağımızı bilmenizi isteriz.