2 Ekim 2019 Çarşamba

MEKANIN ÖYKÜSÜ - KÜLTÜRPARK


MEKANIN ÖYKÜSÜ - KÜLTÜRPARK – YAKLAŞIK YÜZ YILA ve GÜNCELE DAİR

Kurtuluşu izleyen ilk aylardan itibaren Kurucuların ve ülkenin en önemli çabası; yıkılmış, harap olmuş Anadolu coğrafyasında kendi kendine yeterli modern toplumu ve modern toplumun yaşam alanları olacak modern kenti inşa etme çabasıdır denebilir. Bu çabanın bir yansıması olarak 27 Şubat 1923 tarihinde İzmir İktisat Kongresi düzenlenir. Atatürk’ün Kongreyi açış konuşmasında ve Kongre sonuç bildirisinde, tam bağımsız, yerel kaynaklara ve üretime dayalı bir iktisadi politikanın, eşit koşullar içinde evrensel alana taşınabilmesi hedefi izlenebilir.
İzmir İktisat Kongresi sırasında Yerli Malları Sergisi düzenlenmiş, Kongrenin önemli kararlarından biri de İzmir’de Yerli Malları sergisi ve fuarlar düzenlenmesi önerisi olmuştur.

Uygulanmaya başlanan iktisadi politikanın mekânsal boyutu topluma; modern kenti kurabilme kararlılığı bağlamında İzmir, İstanbul, Ankara gibi kentlerin modern kent planlarının hazırlanma çabası olarak yansımaktadır. İzmir kenti planlama çalışmaları işi 1925 yılında Fransız Prof. Mimar ve Şehir Plancı Henri Prost’un önerisi ile Fransız Rene ve Raimond Danger kardeşlere verilmiştir. Prof. Henri Prost danışman olarak rol üstlenir.

Danger kardeşlerin hazırladığı İzmir Şehri Planı 1926-27 yıllarında onaylanmış ve uygulamaya başlanmıştır. Ancak kıt kaynakları olan ülke ve kentte plan değişikliklere uğrayacak, uygulama hayli uzun zaman alacaktır. Planın özgün kararları ile etkileri günümüzde de süren birçok önerisi bulunmaktadır. Pasaport Limanının Alsancaktaki bu günkü yerine taşınması, Alsancak garı ve Basmane Garlarının kaldırılarak Halkapınarda bir ana gar önerisi, planlama alanının merkezinde yangın alanlarının ortasında yaklaşık 100.000m2. büyüklüğünde bir yeşil alan, Cumhuriyet, Basmane, Montrö, Lozan, Gündoğdu, liman önü meydanları, bu günkü Sümerbank alanının Ege mahallesine yakın bölümünde büyük Gar Meydanı vb. meydanlar, Varyant yol  ile bir çoğu Kadifekale aksında olmak üzere geniş bulvar ve caddelerden oluşan modern kentin plan şemasıdır. (Halkapınar Ana Gar önerisi gerçekleşemediği için Demiryolu eşiği nedeniyle bu plan Alsancak bölgesi ile sınırlı kalmış Liman arkası bölgeye dair bağlantı ve kararları uygulanamamıştır.)
                                                          İzmir Şehri Planı 1926-27
1917 Ekim Devrimi sonrasında kurulan Sovyetler Birliği, Moskova kentinde, bir bölümü eski Rusya Çarlığı döneminde bir asilzadenin köşküne ait bahçe ve koruluktan oluşan alan, büyütülüp 120 hektar (1.200.000m2) Moskova Gorki Proleterya Kültür Parkı ve Moskova Tarım Fuarı olarak planlanmış, projelendirilmiş, uygulanmış ve 1927 yılında açılmıştır.
Gorki Kültür Parkı Giriş Kapısı 

Gorki Parkı öncelikle işçi sınıfı olmak üzere kent halkı için bir eğitim ve kültürlenme alanı olarak düşünülmektedir. Dönemin iki ülke arasındaki güçlü ilişkileri bağlamında İzmir Belediyesi Başkan yardımcısı Suat Yurtkoru, Gorki Kültürparkını ve fuarı görerek etkilenmiş, esinlenmiş ve İzmir’de de bir Kültürpark yapılmasını İzmir Belediye Başkanı Dr. Behçet Uz’a önermiştir.

İzmir İktisat Kongresinin Sergi ve Fuarlar düzenlenmesi önerisi kapsamında 1927 yılında İzmir 9 Eylül Yerli Malları Sergisi düzenlenir. Bu sergi daha sonraki yıllarda İzmir 9 Eylül Yerli Malları Panayırına ve bir aşama sonra da Arzı Ulusal İzmir Fuarına, (İzmir Enternasyonal Fuarına) dönüşerek izleyen yıllarda ülkenin ve kentin iktisadi, sosyal, kültürel gelişmesini destekleyen sürekli bir organizasyona evrilecektir.

Danger kardeşlerin İzmir planında merkezde yer alan yaklaşık 100.000m2 park alanı sonraki yıllarda yaklaşık 330.000m2.ye büyütülmüş Kültürpark olarak projelendirilmiştir. Yaklaşık 190.000 nüfusu olan bir kentte 330.000m2 bir park alanı düşünebilmek müthiş bir öngörü ve yönetim anlayışı denebilir. Aynı yıllarda Arzı Ulusal Fuar işlevinin mekan itiyacı kapsamında, Fuarın Kültürparkla birleştirilmesi kararı verilmiştir. Belediye başkanı Dr.Behçet Uz anılarında, Enternasyonal Fuar işlevinin Kültürparkla bütünleştirilmesi önerisinin Belediye Meclisinde çok tartışıldığını ve çok zor karar alındığını belirtmektedir. Alınan karar sonrası Kültürpark ile Fuar işlevi bütünleştirilerek birlikte projelendirilmiş ve alan 1935 yılında 42.hektara (420.000m2.)  büyütülmüştür.
Kültürpark ve Fuar’ın Projelendirme ve işlevlendirme çalışmalarında Sovyet Mimar ve tasarımcıların katkısı ve desteği olduğu bilinmektedir. Kültürpark ve Fuar 1936 yılında büyük bölümü tamamlanarak açılmıştır.

Kültürpark 9 Eylül Kapısı

1936 yılında yapılan ilk tasarım ve uygulamalarda, Lozan meydanı aksı çevresinde yer alan pavyon binaları Sanayi Pavyonu ile sonlanmaktadır. Enternasyonal Fuar işlevi 1950 li yıllar ve sonrasında Kültürparkın tamamına yayılma eğilimi göstermiş bu doğrultuda uygulamalar ve park içinde pek çoğu niteliksiz yeni yapılar yapılmıştır. Fuar binaları parkın özgün karakterini yok eden bir saçaklanmaya ve yoğunluğa neden olmaktadırlar.

Bu gelişmelerin Kültürpark-Fuar gerilimini yoğunlaştırdığı 1960 lı yıllarda Mimarlar Odası İzmir Şubesinde Kültürpark Komisyonu kurulmuştur. Komisyon üyelerinde biri de eski Belediye Başkanı Dr.Behçet Uz’ dur. Odanın Kültürpark Komisyonu raporlarında ve yönetim kurulu açıklamalarında Fuar işlevinin Kültürparkı yozlaştırarak olumsuzluklara neden olduğu, Fuar işlevinin Kültürparktan ayrılması, Fuarın başka yerde planlanarak gerçekleştirilmesi gerektiği önerileri yer almaktadır. Dr. Behçet Uz anılarında aynı yıllara dair benzer tespit ve görüşlerini kamuoyuna açıklamıştır. Sonraki yıllarda kendisiyle yapılan söyleşilerde de benzeri görüşlerini paylaşmaktadır.

İzmir Nazım Plan Bürosu tarafından 1960 ların sonu 1970 lerin başında hazırlanıp 1973 yılında dönemin İmar ve İskan Bakanlığı tarafından onaylanan 1/25000 ölçekli İZMİR METROPOLİTEN ALAN NAZIM İMAR PLANI Kültürpark tartışmalarının da bir yansıması olarak Çiğlide kıyı alanında Fuar alanı tanımlamış, fuar işlevinin Kültürparktan çıkarılmasını benimsemiştir. Süreç içinde bu planın Fuar ve benzeri çoğu kararları büyük oranda uygulanmamış, İzmir mevzi plan anlayışıyla, bütünden kopuk parçacı plan gelişmeleriyle yaklaşık günümüzdeki yoğunluğa ve forma dönüşmüştür.

1989 yılında İzmir Büyükşehir Belediyesi  tarafından ‘’İzmir Fuarı Kültürpark Düzenleme ve Mimari Proje Yarışması’’ düzenlenir. Yarışma 1990 yılında sonuçlanmıştır. Yarışma alanına günümüzde ‘’Basmane Çukuru’’ olarak bilinen eski Basmane Otobüs Garajı alanı da dahildir. Yarışma sürecinde Mimarlar Odası İzmir Şubesi, Yarışma Şartnamesi ve İhtiyaç Proğramına eleştiriler getirmiş, kentte önemli tartışmalar yapılmıştır. Yarışmaya dair tartışma sürecinde Mimarlar Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı yarışmayı destekleyen tutumu nedeniyle istifa etmek zorunda kalmıştır.

Mimarlar Odasının eleştirisinin özeti; ‘’Kültürparktan çıkartılması gereken Fuar işlevinin bu yarışmayla Kültürparkta kalıcı hale getiriliyor olması, Fuar işlevinin gereği olan Sergi Holleri binalarının, Kongre Merkezi binalarının, bu binalara ait diğer altyapı ve servis işlevlerine ait binaların Kültürparkı kalıcı olarak yozlaştıracağı’’ şeklinde tanımlanabilir. Odanın o dönemde açıklamış olduğu rapor; Sadece Kültürpark ve Basmane Garaj Alanının Otopark olmasını önermektedir.
                                                                                                KTVKBK Bölgeleme Kararı
Mimarlar Odasının bu eleştiri ve itirazları sonucunda dönemin Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Kültürparkı 12.11.1992 tarih ve 4072 sayılı Kurul Kararı ile 2. Derece Doğal Sit + Tarihi Sit Alanı olarak tescil etmiştir. Ek olarak yarışma alanını A-B-C olarak bölgelere ayırmıştır. A bölgesinde korunacak yapılar dışında hiç yapı yapılamayacağını, B bölgesinde (Mürsel Paşa Bulvarı tarafında) A da yıkılacak yapıların toplam alanını aşmayacak şekilde Fuar Yapılarının yapılabileceğini, başka işlevlerin yer alamayacağını, C bölgesinde de (Basmane Çukuru) Kongre Merkezi ve Turizm Yapıları vb. işlevlerin olabileceğine karar vermiştir.

Ancak 2002 yılına kadar yarışma projesi uygulanamamış, yerine projeye aykırı birçok binanın (EgeTV-İzmir Sanat vb.) yapılması gerçekleşmiştir. Özellikle Fuar işlevinin, ihtisas fuarlarına dönüşerek sürmesiyle kentin ekonomik ve sosyal alanına olan olumlu etkileri mekan sorunları nedeniyle sürdürülemez hale gelmiş, ihtisas fuarlarından Mermer Fuarı gibi başarılı organizasyonların İzmir’i terketmesi tehdidi oluşmuştur. Bu gelişmeye geçici bir çözüm olarak ve İzmir kentinin Fuarcılık geleneğinin sürmesi bağlamında Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun uygun görüşü ile ve geçici olarak Fuar Hollerinin yapılması kararı alınmış 2003 yılında tamamlanmıştır.
Geçici yapılmış olan Fuar Holleri 2003
2003 yılında, yeni Fuar Hollerinin yapılmış olması nedeniyle, eski İtalya, ABD, Sarmaşık, Odalar Birliği Pavyonlarının hangar binaları ve TRT binası yıkılmıştır. 2006 yılında, Kültürparkın kültürel işlevlerinin gereği kendi otopark ihtiyacını karşılamak ve Kültürparkı araçlardan arındırmak amacıyla yıkılan bu hangarların yerine yeraltı otoparkı yapılması kararı alınmış, KTVKB. Kurulunun uygun görüşü ile uygulanmaya başlanmıştır. İtirazlar ve Yargı süreçleri sonunda ancak 2008 yılında tamamlanabilmiştir.
  
2007 yılında onaylanmış olan 1/25000 ölçekli İzmir Kentsel Bölge Nazım İmar Planında Gaziemirde Fuar alanı belirlemiş, Kültürparkın Fuar işlevinden ayrılması kararı benimsenmiş, plan yeni Fuar alanının gerçekleşmesi sonunda eski Fuar yapılarının Kültürparktan çıkarılmasını önermiştir.

2015 yılı Mart ayında İzmir Yeni Fuar alanı ‘’Fuar İzmir’’ tamamlanarak açılmıştır. Kapasite ve sunduğu mekânsal boyutları ile yaklaşık 100.000 m2. ülkenin en büyük Fuar Binaları olarak tanımlanmaktadır. İzmir kentinin Fuarcılık geleneği ve ticari işlevinin sürmesi bağlamında çok önemli bir gelişme olarak değerlendirilebilir. Proje bir Kongre merkezi de içermektedir. Yeni ‘’Fuar İzmir’’in Gaziemir’de gerçekleşmesinden sonra kentin beklentisi artık Fuar işlevlerine yönelik bütün yapı ve Hollerin, hangarların sökülüp Kültürparktan çıkarılmasıdır. Kültürparkın güvenli, temiz, bakımlı bir yeşil alan olarak kent yaşamına sunulmasıdır.

Bir yandan Fuar İzmir inşaatları sürerken İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı 2014-15 yıllarında Kültürparkta yıkılması beklenen eski Fuar Hangarlarının yerinde yaklaşık 30.000 m2. Büyüklüğünde bir KONGRE MERKEZİ yapılacağını açıklamış bir başka tartışma sürecini başlatmıştır. Ticaret Odası, Sanayi Odası, Esnaf ve San. Odası vb. çevrelerin talebinin ve desteğinin olduğu da ortama yansımıştır.

Mimarlar Odası İzmir Şubesi ve TMMOB bağlı Odaların İzmir Şubeleri, akademik çevreler, duyarlı kentliler bu gelişmeyi Kültürpark için bir tehdit, bir tahribat girişimi olarak değerlendirmiş, eleştiri, itiraz ve uyarılarda bulunmuşlardır. Mimarlar Odası; Kültürparkın Tarihi Sit Alanı ve Doğal Sit Alanı olarak tescilli olduğunu, Kültürparkın Koruma Amaçlı İmar Planı yapılmadan ve KVKBK’ nun uygun görüşü alınıp plan onaylanmadan Kültürparkta hiçbir inşai ve fiziki müdahalede bulunulamayacağı uyarılarını yapmıştır.

Duyarlı kentliler tarafından Kültürpark Platformu kurulmuş, ‘’Kültürparka Dokunma’’ başlığı altında 2017-2018 yıllarında bütün yıla yayılan sayısız etkinlik, panel, söyleşi, açıklama vb. çalışmalar yapılmış, sayısı onbinlere ulaşan imza kampanyaları düzenlenerek Kültürparkta yapılaşma olmaması gereği ilgili kurumlara iletilmiştir.

Başta meslek odaları ve Kültürpark Platformu olmak üzere, duyarlı kentlilerin yaptığı eleştiri, karşı çıkış ve uyarıları sonrasında Büyükşehir Belediye Başkanı Kongre Merkezinden vaz geçildiğini açıklamıştır. Ancak yaklaşık aynı boyutlarda bir Kültür Merkezi yapılacağını belirtmiştir. Bu girişiminin de eleştiri alması üzerine bu kez ‘’Yeni Kültürpark Projesi’’  adı altında aynı işlevi içeren yapıların (kongre-kültür merkezi vb.) yer aldığı proje hazırlanmıştır. Projede Kültür Merkezi vb. yapıların çatısı çim yapılarak yeşil alanın artırıldığı iddiası çarpıcıdır.


Belediye başkanlarına, kentte bulunan Akademik olmayan Odalara, farklı ortamlara projeyi sunarak, bir tanıtım kampanyası yürütülmüş, Kültürparkta eski Pakistan Pavyonunu bu projenin sergi ve tanıtım işlevine ayrılmıştır. Proje Koruma Kuruluna onay için gönderilmiştir. Açıklamalarında projede önerilen yeni yapılaşma gizlenerek Kültürpark’a 70.000 m2.  yeni yeşil alan kazandırdıklarını iddia etmektedirler.
Gerçekte yalnızca Hollerin ve yıkılması gereken diğer yapılar ile bu yapıların çevresindeki beton yüzeylerin toplam alanı 85.000.m2. nin üzerindedir. Bir başka ifadeyle yalnızca yıkılması gereken yapılar yıkılıp çevresi ile birlikte yeşil alan olarak düzenlense Kültürparkın yeşil alanı 85.000 m2 artacaktır.  Bir anlamda kentliye Proje yanıltıcı bilgilerle sunulmaktadır.
2017 yılında Düzenlenen İzmir Enternasyonal Fuar organizasyonunun sponsorluğunu üstlenen bir inşaat firması (Basmane Eski Garaj Alanında Yüksek yapı projesi konusunda İBŞB ile ortaklık kurarak) bu alanda yapacağı yüksek binanın alt katlarını İBŞB Hizmet Binası olarak kentliye sunmakta, kendi projesinin reklamını Yeni Kültürpark Projesinin öngördüğü Kongre-Kültür merkezi işlevleri ile bütünleştirerek yapmaktadır.

Kültürpark üzerine kaygı verici boyutları olan bu gelişme ve girişimler kentli aktörlerin büyük tepkisini çekmekte, basın toplantıları alanda yapılan etkinlikler ile gelişmeler eleştirilmektedir.
Aynı süreçte basın ve sosyal medyada Kültürparkta yoğun yapılaşma öngören bu projeye karşı eleştiriler ve karşı çıkışların, uyarıların yasal, bilimsel boyutları yoğunlaşmaktadır.


Mimarlar Odası İzmir Şubesi 2016-17 Yıllarında yaptığı önerilerin özeti

İlginç olan Büyükşehir Belediyesi Başkan danışmanı plancı ve mimar kadrolarının ve proje yapımı gibi akçeli ilişkisi olan meslek insanlarının, Kültürparkta yıkılması gereken yapıların yerlerine yeni yapılar yapılmasını benimsemiş olmalarıdır.
 
Ancak 2018 yılı ortalarında Kültür Bakanlığı, Mimarlar Odasının yıllardır uyardığı şekilde, Kültürparkın Koruma Amaçlı Planı yapılıp Onaylanmadan Kültürparkta hiçbir müdahalenin yapılamayacağını bildirmiştir. 2018 yılı sonlarında BŞB. Başkanlığı bu kez Kültürparkta istediği yapıları yapabilmek için, içeriğini kentli ile paylaşmadığı bir Koruma Amaçlı İmar Planını KVKBK’na iletmiştir. Diğer yandan yerel seçim süreci de başlamış, 28 Ocak 2019 tarihinde Tunç Soyer İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı olarak partisi tarafından belirlenmiştir.

Gelişmeler bu süreçte iken yerel seçimlerden hemen önce birden bire Kültürpark İdare Binasının (eski İZFAŞ Binası) BŞB Başkanlığı tarafından bir Vakıf Üniversitesine Tıp Fakültesi için tahsis edildiği haberi kente yansımıştır. Yasal, yönetsel, bilimsel çerçeveye uymayan bu gelişme Kültürpark tartışmalarını yeniden ivmelendirmiş, seçimler öncesi ilginç sonuçlar izlenmeye başlanmıştır. 31 Mart 2019 Yerel Yönetim Seçimleri öncesi İBŞB Başkan adayı Tunç Soyer seçim bildirgesinde ‘’Kültürparka kültürünü geri vereceğiz’’ açıklaması ile sorunu seçim sonuna aktarmış, kentte beklentiyi olumlu yönde yanıtlamıştır. Seçimlerde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığına Tunç Soyer seçilmiştir. Göreve başlayınca doğru karar ve uygulamalardan olarak öncelikle İZFAŞ binasının Vakıf Üniversitesine tahsis protokolünü iptal etmiştir. KTVKB Kuruluna önceki başkan döneminde iletilen ve ayrıntısı bilinmeyen Kültürpark Koruma Amaçlı İmar Planının yeniden ve katılımcı bir yöntemle yapılacağını belirterek KVKB. Kurulunda karara bağlanmamasını talep etmiştir.

İBŞB 17 Haziran 2019 tarihinde, karar süreçlerinde ortak aklı yaşama geçirme politikası bağlamında İzmir Buluşmalarından birincisi olarak ‘’Kültürpark Arama Konferansı’’ Kültürparkta gerçekleştirilmiştir. İBŞB, Kültürpark Platformu, Meslek Odaları, kentli aktörler ve ilgilenen herkesin katılımına açık toplantıya yaklaşık ikiyüz kişiden den fazla katılım gerçekleşmiştir. Kültürpark Koruma Amaçlı İmar Planına da bir katkı olacak arama konferansında bütün aktörler görüş ve önerilerini iletmişlerdir.  Gelişme Kültürparka dair duyarlı kesimlerin olumlu değerlendirdiği bir sürecin başlaması olarak kabul edilmiştir. Konferansa katılanlar Kültürpark için demokratik, bilimsel, katılımcı bir yöntem ve süreçten memnun, yapılacak çalışmalara kendi alanlarından katkı hazırlığı ve çabası içine girmişlerdir.

Diğer yandan son yıllarda yapılan tartışma, eleştiri ve önerilerin Kültürparka kazandırdığı en önemli zenginlik;  İBŞB tarafından hazırlatılan ‘’Kültürpark Ağaç ve Bitki Envanteri Raporu’’, Mimarlar Odası İzmir Şubesi tarafından hazırlanan ‘’Kültürpark Mimari Eserleri Raporu’’, Prof.Dr. Sezai Göksu tarafından hazırlanan ‘’Kültürpark Kuş Envanteri Raporu’’ ile,  Kültürpark Platformu ve TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu tarafından hazırlanan ‘’Kültürpark Çalıştayı Raporu’’ gibi uzmanlık alanlarının bilimsel raporların hazırlanmış olmasıdır denebilir.
Mimar Bruno Taut tasarımı Sağlık Pavyonu Binası 1939


Kültürparkta yaşayan Kuşlar ve diğer canlı Türlerin Afişleri

Ancak şaşırtıcı bir şekilde ve aniden 12 Temmuz 2019 Cuma günü, Kültürpark eski Fuar Hollerine, DEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Narlıdere Kampusunun geçici olarak taşınacağı, İBŞB ile DEÜ Rektörlüğünün bu konuda protokol üzerinde anlaştıkları, DEÜ Rektörlüğünün Basın Açıklaması referansı ile basında yer aldı. GSF Narlıdere Kampusunda bulunan binaların deprem riski nedeniyle boşaltılması zorunluluğu bu anlaşmanın gerekçesi olarak açıklandı.

Bu ilginç gelişme üzerine özellikle sosyal medyada, daha 3 hafta önce Kültürpark Arama konferansı düzenleyen İBŞB nin bu tavrının anlaşılmazlığı, anlaşmanın konferans kararları ve önermelerine olan karşıtlığı gibi birçok konuda haklı endişe ve eleştiriler yansıdı. İBŞB nin basında yer alan bu tahsis haberlerine karşın hızla bir açıklama yapmaması, eleştiri ve endişelerin çoğalmasına neden oldu.

Tartışmalar zaman zaman GSF öğretim üyeleri ile Kültürpark Platformu katılımcılarının karşı karşıya gelmesini yansıtan yorum ve değerlendirmelere dönüştü. Kültürparkın korunması talebine karşın Sanat eğitiminin önemi ortaya konmaya çalışıldı. Ancak Kültürparkı korumadan yana ve yasal durumları da hatırlatarak hollerin GSF ne tahsisine karşı görüş bildiren aktörler, akademi camiası tarafından sanata ve sanat eğitiminin değerine karşı olmakla itham edildiler. Tartışmalar çok dinamik ve gerilimli bir süreç izlemeye başladı. Kültürpark Platformu basın açıklaması ile BŞB Başkalığına konu hakkında açıklama yapılması talebini iletti.

Tahsisle ilgili haberin basında yayınlanmasından iki gün sonra, Büyükşehir Belediye Başkanının 14.07.2019 tarihli ‘’Medyada yer alan DEÜ Güzel Sanatlar Fakültesinin geçici bir süre için Kültürparka taşınacağı haberleri doğru değildir, bir onay da vermiş değilim.'' açıklaması beklenen, güvenilen ve yeterli bir açıklama olarak tarihteki yerini aldı. Açıklama yaşanan tartışmaları ve gerilimi bir anlamda sakinleştirdi.

(Bu açıklamanın akabinde DEÜ Rektörlüğü de bir açıklama yaparak görüşmeleri yürüten İBŞB ve REKTÖRLÜK Genel Sekreterlerinin mutabık kaldıklarını bu nedenle başkanın açıklamasını anlamadıklarını belirtmişlerdir.) Gelişmeler sonucu kentte Kültürpark’ın güvenli geleceğine dair değerlendirme, araştırma, eleştiri, öneri, talep ve beklentiler sürmekte, süreç kentli aktörler tarafından dikkatle ve duyarlılıkla izlenmektedir.


                                        Kültürpark  Planı 1935                                   Kültürpark ve Fuar planı 1955   
                                    
Özetlenen gelişmeler sonunda; Kültürpark’ın ödünsüz olarak her türlü yapılaşmadan ve beton yüzeylerden arındırılması, parkın yeşil dokusunun ve kültür işlevinin güçlendirilmesi, yapılması gereken koruma planı süreçlerinin hızla tamamlanması, park yönetiminin katılımcı bir model ile Kültürpark Alan Yönetimi çerçevesinde düzenlenmesi önerileri bir kez daha kentin ve yerel yönetimin gündemine yansımış oldu.

Özetle; Kültürpark Cumhuriyetin kentleşme politikalarının günümüze yansıyan en önemli kamusal kentsel mekanlarından biridir. Cumhuriyeti kuran kadroların modern kenti yaratma idealinin, yine günümüze de esin kaynağı oluşturan mekânsal bir yansımasıdır.

Kentin mekânsal, iktisadi, kültürel tarihindeki önemi gibi birçok niteliğinin yanı sıra salt bu nedenle dahi Kültürpark üzerinde çok duyarlı, dikkatli, özenli, olunması ve göz bebeği gibi korunması gereken bir alandır. Tarihi Sit Alanıdır, Doğal Sit Alanıdır, Park Alanıdır.
Kurtuluştan günümüze yaklaşık yüz yılı kapsayan kentleşme serüvenimizde, İzmir dahil hiçbir kentte benzeri nitelikte 42 ha. (420.000m2 büyüklüğünde)  bir yeşil alan üretilemediği gerçeği dikkate alındığında değeri bir kez daha artmaktadır.



İzmir ölçeğinde çok özel bir kent içi yeşil alan ve tarihi değer olan Kültürpark her türlü tehditten arındırılarak, yeşil dokusu zenginleştirilerek ve korunarak yaşatılmalı, geleceğe taşınmalıdır.                 22 Temmuz 2019
Hasan Topal
Mimar




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KONAK KEMERALTI İKTİSADİ DURUM

  KONAK- KEMERALTI İKTİSADİ DURUM MEKAN İLİŞKİSİ ve BİR UYARI İktisadi durum ile mekan arasında doğrudan bir ilişki vardır. Bir başka ifade ...