26 Eylül 2020 Cumartesi

BİR IMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ ÖYKÜSÜ

Bir İmar Planı Değişikliği Hikayesi

Yada Şehirciliğimizin Özet Yakın Tarihi

Emlak Bankası 2002 yılına kadar ülkenin konut sorununun çözümünde finansman desteği sağlayan, yanı sıra büyük kentlerde konut yapıp satan bir Kamu Bankasıdır.

İzmir de Bostanlı-Mavişehir bölgesinde binlerce konut yapmış, İmar planlarında bu konutlarda yaşayacak nüfusun ihtiyacı olan Eğitim, Sağlık, Spor Tesisi, Yeşil alanlar, Kültürel Tesis alanları ayrılmıştır. Bu tesislerden bir bölümü gerçekleşmiştir.

Emlak Bankası 2002 yılında tasfiye edilip, mülkiyetleri Emlak Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı/TOKİ'ne devredilmiştir.

Emlak Bankasının yani Kamunun mülkiyetinde bulunan ve imar planında ayrılmış olduğu amaç doğrultusunda Kamunun Kullanımına sunulması gereken Eğitim Tesisi Alanları, Sağlık Tesisi Alanları, Spor Tesisi Alanları, Yeşil/Rekreasyon Alanları TOKİ tarafından satılmıştır.

Bu satışlardan sonra Bakanlık ve TOKİ tarafından yapılan plan değişiklikleri ile, çok sayıda yargı kararına rağmen; Bölgede yaşayan nüfusun ihtiyacı için ayrılmış olan Kamu Eğitim Alanları Özel Eğitim alanı olmuş, Kamu Sağlık Tesisi alanları özel Eğitim alanı olmuş, kamu Sosyal Kültürel Tesisi alanları özel Eğitim alanı olmuş, Yeşil alanlar ve kalan Spor Tesisi alanları da Kamusal kullanım işlevinden çıkarılma, özel mülkiyete dönüşme sürecini yaşamaya başlamışlardır.

Atakentte bulunan ve İmar Planlarında Spor Tesisi Alanı olarak ayrılmış olan ve aslında kamuya terkedilip Kamuya ait Spor tesisi yapılması gereken alan, Planlarda Spor Tesisi alanı olduğu bilinerek satılmış ve satın alınmıştır. Yani yürürlükteki imar planı satın alanların bilgisi dahilindedir ve hiç bir mağduriyetleri yoktur.

Ancak ne gariptir ki İzmir Büyük Şehir Belediye Meclisi, İmar Kanununa ve Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğine özetle Şehircilik Bilimine, Planlama İlkelerine ve Kamu yararına aykırı olarak ve parsel ölçeğinde bir Nazım İmar Planı Değişikliği yaparak bu Spor Tesisi Alanını Özel Eğitim Tesisine dönüştürmüştür. 

Değişiklik gerekçeleri de, özel eğitim kurumlarının daha iyi eğitim verdiği gibi bir tuhaf savunma ile yapılabilmiş Meclis oturumunda. Anlaşılan Kamu Yararı ile Özel kişi yararı farkı anlaşılamamış bile..

Bu arada aynı günlerde, kıyıda bulunan bir başka Spor Tesisi Alanını ve Rekreasyon Alanını TOKİ satışa çıkarmış, bütün mahalle sakinleri ve Karşıyaka ve Büyükşehir Belediyeleri bu satışlara haklı olarak ve çok doğru bir duruşla kamu yararı adına karşı çıkmaktadırlar.

Bu çifte standartlı planlama pratiği yaşanırken, tartışmaları sürerken asıl şaşırtıcı gelişme bu gün basına yansımıştır. 

Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı, Atakentte bulunan ve İmar Planında Spor Tesisi Alanı kullanımına ayrılmış olan alanı  Özel Eğitim Tesisi Alanına dönüştüren Nazım İmar Planı Değişikliğini, İmar Kanununa aykırı bularak, Kararın düzeltilmesini istemiş. Basına yansıdığı şekli ile, yakınında eşdeğer bir spor alanı ayrılmadığı gerekçe gösterilmiş. Plan değişikliğinin tek eksiği/yanlışı bu imiş gibi. 

Ve doğruyu kim yapıyor, yanlışı kim yapıyor ortalık toza dumana karışıyor.

..................

Kamu yararı ve Planlama ilkeleri, bir kez delindiğinde, tutunacak dal kalmayan ilkelerdir, çifte standartlı duruma düşülür. Şehircilik anlayışında olması beklenen politik farklar ortadan kalkar.

Ve bu kentin 8500 yıllık mekansal/kültürel birikimi bu gelişmeleri hak etmez yada bu anlayışla, kamusal kentsel donatıları yeterli, yeşil alanları yeterli, yaşam kalitesi yüksek bir dünya kenti olabilmek bir hayli uzak ihtimal.

Hasan Topal

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KONAK KEMERALTI İKTİSADİ DURUM

  KONAK- KEMERALTI İKTİSADİ DURUM MEKAN İLİŞKİSİ ve BİR UYARI İktisadi durum ile mekan arasında doğrudan bir ilişki vardır. Bir başka ifade ...