MEKANIN ÖYKÜSÜ - KÜLTÜRPARK
– YAKLAŞIK YÜZ YILA ve GÜNCELE DAİR
Kurtuluşu izleyen ilk
aylardan itibaren Kurucuların ve ülkenin en önemli çabası; yıkılmış, harap olmuş
Anadolu coğrafyasında kendi kendine yeterli modern toplumu ve modern toplumun
yaşam alanları olacak modern kenti inşa etme çabasıdır denebilir. Bu çabanın
bir yansıması olarak 27 Şubat 1923 tarihinde İzmir İktisat Kongresi düzenlenir.
Atatürk’ün Kongreyi açış konuşmasında ve Kongre sonuç bildirisinde, tam bağımsız,
yerel kaynaklara ve üretime dayalı bir iktisadi politikanın, eşit koşullar
içinde evrensel alana taşınabilmesi hedefi izlenebilir.
İzmir İktisat Kongresi
sırasında Yerli Malları Sergisi düzenlenmiş, Kongrenin önemli kararlarından
biri de İzmir’de Yerli Malları sergisi ve fuarlar düzenlenmesi önerisi
olmuştur.
Uygulanmaya başlanan iktisadi
politikanın mekânsal boyutu topluma; modern kenti kurabilme kararlılığı
bağlamında İzmir, İstanbul, Ankara gibi kentlerin modern kent planlarının
hazırlanma çabası olarak yansımaktadır. İzmir kenti planlama çalışmaları işi 1925
yılında Fransız Prof. Mimar ve Şehir Plancı Henri Prost’un önerisi ile Fransız
Rene ve Raimond Danger kardeşlere verilmiştir. Prof. Henri Prost danışman
olarak rol üstlenir.
Danger kardeşlerin hazırladığı
İzmir Şehri Planı 1926-27 yıllarında onaylanmış ve uygulamaya başlanmıştır. Ancak
kıt kaynakları olan ülke ve kentte plan değişikliklere uğrayacak, uygulama
hayli uzun zaman alacaktır. Planın özgün kararları ile etkileri günümüzde de
süren birçok önerisi bulunmaktadır. Pasaport Limanının Alsancaktaki bu günkü
yerine taşınması, Alsancak garı ve Basmane Garlarının kaldırılarak Halkapınarda
bir ana gar önerisi, planlama alanının
merkezinde yangın alanlarının ortasında yaklaşık 100.000m2. büyüklüğünde bir
yeşil alan, Cumhuriyet, Basmane, Montrö, Lozan, Gündoğdu, liman önü
meydanları, bu günkü Sümerbank alanının Ege mahallesine yakın bölümünde büyük
Gar Meydanı vb. meydanlar, Varyant yol ile bir çoğu Kadifekale aksında olmak üzere
geniş bulvar ve caddelerden oluşan modern kentin plan şemasıdır. (Halkapınar
Ana Gar önerisi gerçekleşemediği için Demiryolu eşiği nedeniyle bu plan
Alsancak bölgesi ile sınırlı kalmış Liman arkası bölgeye dair bağlantı ve
kararları uygulanamamıştır.)
İzmir Şehri Planı 1926-27
1917 Ekim Devrimi
sonrasında kurulan Sovyetler Birliği, Moskova kentinde, bir bölümü eski Rusya
Çarlığı döneminde bir asilzadenin köşküne ait bahçe ve koruluktan oluşan alan,
büyütülüp 120 hektar (1.200.000m2) Moskova Gorki Proleterya Kültür Parkı ve Moskova
Tarım Fuarı olarak planlanmış, projelendirilmiş, uygulanmış ve 1927 yılında
açılmıştır.
Gorki Kültür Parkı Giriş Kapısı
Gorki Parkı öncelikle işçi
sınıfı olmak üzere kent halkı için bir eğitim ve kültürlenme alanı olarak
düşünülmektedir. Dönemin iki ülke arasındaki güçlü ilişkileri bağlamında İzmir
Belediyesi Başkan yardımcısı Suat Yurtkoru, Gorki Kültürparkını ve fuarı
görerek etkilenmiş, esinlenmiş ve İzmir’de de bir Kültürpark yapılmasını İzmir
Belediye Başkanı Dr. Behçet Uz’a önermiştir.
İzmir İktisat
Kongresinin Sergi ve Fuarlar düzenlenmesi önerisi kapsamında 1927 yılında İzmir
9 Eylül Yerli Malları Sergisi düzenlenir. Bu sergi daha sonraki yıllarda İzmir
9 Eylül Yerli Malları Panayırına ve bir aşama sonra da Arzı Ulusal İzmir
Fuarına, (İzmir Enternasyonal Fuarına) dönüşerek izleyen yıllarda ülkenin ve
kentin iktisadi, sosyal, kültürel gelişmesini destekleyen sürekli bir
organizasyona evrilecektir.
Danger kardeşlerin
İzmir planında merkezde yer alan yaklaşık 100.000m2 park alanı sonraki yıllarda
yaklaşık 330.000m2.ye büyütülmüş Kültürpark olarak projelendirilmiştir. Yaklaşık
190.000 nüfusu olan bir kentte 330.000m2 bir park alanı düşünebilmek müthiş bir
öngörü ve yönetim anlayışı denebilir. Aynı yıllarda Arzı Ulusal Fuar işlevinin
mekan itiyacı kapsamında, Fuarın Kültürparkla birleştirilmesi kararı
verilmiştir. Belediye başkanı Dr.Behçet Uz anılarında, Enternasyonal Fuar
işlevinin Kültürparkla bütünleştirilmesi önerisinin Belediye Meclisinde çok
tartışıldığını ve çok zor karar alındığını belirtmektedir. Alınan karar sonrası
Kültürpark ile Fuar işlevi bütünleştirilerek birlikte projelendirilmiş ve alan 1935
yılında 42.hektara (420.000m2.) büyütülmüştür.
Kültürpark ve Fuar’ın Projelendirme
ve işlevlendirme çalışmalarında Sovyet Mimar ve tasarımcıların katkısı ve
desteği olduğu bilinmektedir. Kültürpark ve Fuar 1936 yılında büyük bölümü
tamamlanarak açılmıştır.
Kültürpark 9 Eylül Kapısı
1936 yılında yapılan ilk
tasarım ve uygulamalarda, Lozan meydanı aksı çevresinde yer alan pavyon
binaları Sanayi Pavyonu ile sonlanmaktadır. Enternasyonal Fuar işlevi 1950 li
yıllar ve sonrasında Kültürparkın tamamına yayılma eğilimi göstermiş bu
doğrultuda uygulamalar ve park içinde pek çoğu niteliksiz yeni yapılar
yapılmıştır. Fuar binaları parkın özgün karakterini yok eden bir saçaklanmaya
ve yoğunluğa neden olmaktadırlar.
Bu gelişmelerin
Kültürpark-Fuar gerilimini yoğunlaştırdığı 1960 lı yıllarda Mimarlar Odası
İzmir Şubesinde Kültürpark Komisyonu kurulmuştur. Komisyon üyelerinde biri de
eski Belediye Başkanı Dr.Behçet Uz’ dur. Odanın Kültürpark Komisyonu
raporlarında ve yönetim kurulu açıklamalarında Fuar işlevinin Kültürparkı
yozlaştırarak olumsuzluklara neden olduğu, Fuar işlevinin Kültürparktan
ayrılması, Fuarın başka yerde planlanarak gerçekleştirilmesi gerektiği
önerileri yer almaktadır. Dr. Behçet Uz anılarında aynı yıllara dair benzer
tespit ve görüşlerini kamuoyuna açıklamıştır. Sonraki yıllarda kendisiyle
yapılan söyleşilerde de benzeri görüşlerini paylaşmaktadır.
İzmir Nazım Plan
Bürosu tarafından 1960 ların sonu 1970 lerin başında hazırlanıp 1973 yılında
dönemin İmar ve İskan Bakanlığı tarafından onaylanan 1/25000 ölçekli İZMİR
METROPOLİTEN ALAN NAZIM İMAR PLANI Kültürpark tartışmalarının da bir yansıması
olarak Çiğlide kıyı alanında Fuar alanı tanımlamış, fuar işlevinin
Kültürparktan çıkarılmasını benimsemiştir. Süreç içinde bu planın Fuar ve
benzeri çoğu kararları büyük oranda uygulanmamış, İzmir mevzi plan anlayışıyla,
bütünden kopuk parçacı plan gelişmeleriyle yaklaşık günümüzdeki yoğunluğa ve
forma dönüşmüştür.
1989 yılında İzmir
Büyükşehir Belediyesi tarafından ‘’İzmir
Fuarı Kültürpark Düzenleme ve Mimari Proje Yarışması’’ düzenlenir. Yarışma 1990
yılında sonuçlanmıştır. Yarışma alanına günümüzde ‘’Basmane Çukuru’’ olarak
bilinen eski Basmane Otobüs Garajı alanı da dahildir. Yarışma sürecinde
Mimarlar Odası İzmir Şubesi, Yarışma Şartnamesi ve İhtiyaç Proğramına
eleştiriler getirmiş, kentte önemli tartışmalar yapılmıştır. Yarışmaya dair
tartışma sürecinde Mimarlar Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı yarışmayı
destekleyen tutumu nedeniyle istifa etmek zorunda kalmıştır.
Mimarlar
Odasının eleştirisinin özeti; ‘’Kültürparktan çıkartılması gereken Fuar
işlevinin bu yarışmayla Kültürparkta kalıcı hale getiriliyor olması, Fuar
işlevinin gereği olan Sergi Holleri binalarının, Kongre Merkezi binalarının, bu
binalara ait diğer altyapı ve servis işlevlerine ait binaların Kültürparkı kalıcı
olarak yozlaştıracağı’’ şeklinde tanımlanabilir. Odanın o dönemde açıklamış
olduğu rapor; Sadece Kültürpark ve Basmane
Garaj Alanının Otopark olmasını önermektedir.
KTVKBK Bölgeleme Kararı
Mimarlar
Odasının bu eleştiri ve itirazları sonucunda dönemin Kültür ve Tabiat
Varlıklarını Koruma Kurulu Kültürparkı 12.11.1992 tarih ve 4072 sayılı Kurul Kararı
ile 2. Derece Doğal Sit + Tarihi Sit Alanı olarak tescil etmiştir. Ek olarak
yarışma alanını A-B-C olarak bölgelere ayırmıştır. A bölgesinde korunacak
yapılar dışında hiç yapı yapılamayacağını, B bölgesinde (Mürsel Paşa Bulvarı
tarafında) A da yıkılacak yapıların toplam alanını aşmayacak şekilde Fuar Yapılarının
yapılabileceğini, başka işlevlerin yer alamayacağını, C bölgesinde de (Basmane
Çukuru) Kongre Merkezi ve Turizm Yapıları vb. işlevlerin olabileceğine karar
vermiştir.
Ancak
2002 yılına kadar yarışma projesi uygulanamamış, yerine projeye aykırı birçok
binanın (EgeTV-İzmir Sanat vb.) yapılması gerçekleşmiştir. Özellikle Fuar
işlevinin, ihtisas fuarlarına dönüşerek sürmesiyle kentin ekonomik ve sosyal
alanına olan olumlu etkileri mekan sorunları nedeniyle sürdürülemez hale
gelmiş, ihtisas fuarlarından Mermer Fuarı gibi başarılı organizasyonların İzmir’i
terketmesi tehdidi oluşmuştur. Bu gelişmeye geçici bir çözüm olarak ve İzmir
kentinin Fuarcılık geleneğinin sürmesi bağlamında Kültür ve Tabiat Varlıklarını
Koruma Kurulunun uygun görüşü ile ve geçici olarak Fuar Hollerinin yapılması
kararı alınmış 2003 yılında tamamlanmıştır.
Geçici yapılmış
olan Fuar Holleri 2003
2003
yılında, yeni Fuar Hollerinin yapılmış olması nedeniyle, eski İtalya, ABD,
Sarmaşık, Odalar Birliği Pavyonlarının hangar binaları ve TRT binası yıkılmıştır.
2006 yılında, Kültürparkın kültürel işlevlerinin gereği kendi otopark
ihtiyacını karşılamak ve Kültürparkı araçlardan arındırmak amacıyla yıkılan bu
hangarların yerine yeraltı otoparkı yapılması kararı alınmış, KTVKB. Kurulunun
uygun görüşü ile uygulanmaya başlanmıştır. İtirazlar ve Yargı süreçleri sonunda
ancak 2008 yılında tamamlanabilmiştir.
2007
yılında onaylanmış olan 1/25000 ölçekli İzmir Kentsel Bölge Nazım İmar Planında
Gaziemirde Fuar alanı belirlemiş, Kültürparkın Fuar işlevinden ayrılması kararı
benimsenmiş, plan yeni Fuar alanının gerçekleşmesi sonunda eski Fuar
yapılarının Kültürparktan çıkarılmasını önermiştir.
2015
yılı Mart ayında İzmir Yeni Fuar alanı ‘’Fuar İzmir’’ tamamlanarak açılmıştır.
Kapasite ve sunduğu mekânsal boyutları ile yaklaşık 100.000 m2. ülkenin en büyük
Fuar Binaları olarak tanımlanmaktadır. İzmir kentinin Fuarcılık geleneği ve
ticari işlevinin sürmesi bağlamında çok önemli bir gelişme olarak değerlendirilebilir.
Proje bir Kongre merkezi de içermektedir. Yeni ‘’Fuar İzmir’’in Gaziemir’de gerçekleşmesinden
sonra kentin beklentisi artık Fuar işlevlerine yönelik bütün yapı ve Hollerin,
hangarların sökülüp Kültürparktan çıkarılmasıdır. Kültürparkın güvenli, temiz,
bakımlı bir yeşil alan olarak kent yaşamına sunulmasıdır.
Bir
yandan Fuar İzmir inşaatları sürerken İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı 2014-15
yıllarında Kültürparkta yıkılması beklenen eski Fuar Hangarlarının yerinde
yaklaşık 30.000 m2. Büyüklüğünde bir KONGRE MERKEZİ yapılacağını açıklamış bir
başka tartışma sürecini başlatmıştır. Ticaret Odası, Sanayi Odası, Esnaf ve
San. Odası vb. çevrelerin talebinin ve desteğinin olduğu da ortama yansımıştır.
Mimarlar
Odası İzmir Şubesi ve TMMOB bağlı Odaların İzmir Şubeleri, akademik çevreler,
duyarlı kentliler bu gelişmeyi Kültürpark için bir tehdit, bir tahribat
girişimi olarak değerlendirmiş, eleştiri, itiraz ve uyarılarda bulunmuşlardır. Mimarlar Odası; Kültürparkın Tarihi Sit
Alanı ve Doğal Sit Alanı olarak tescilli olduğunu, Kültürparkın Koruma Amaçlı
İmar Planı yapılmadan ve KVKBK’ nun uygun görüşü alınıp plan onaylanmadan
Kültürparkta hiçbir inşai ve fiziki müdahalede bulunulamayacağı uyarılarını
yapmıştır.
Duyarlı
kentliler tarafından Kültürpark Platformu kurulmuş, ‘’Kültürparka Dokunma’’
başlığı altında 2017-2018 yıllarında bütün yıla yayılan sayısız etkinlik,
panel, söyleşi, açıklama vb. çalışmalar yapılmış, sayısı onbinlere ulaşan imza
kampanyaları düzenlenerek Kültürparkta yapılaşma olmaması gereği ilgili
kurumlara iletilmiştir.
Başta
meslek odaları ve Kültürpark Platformu olmak üzere, duyarlı kentlilerin yaptığı
eleştiri, karşı çıkış ve uyarıları sonrasında Büyükşehir Belediye Başkanı
Kongre Merkezinden vaz geçildiğini açıklamıştır. Ancak yaklaşık aynı boyutlarda
bir Kültür Merkezi yapılacağını belirtmiştir. Bu girişiminin de eleştiri alması
üzerine bu kez ‘’Yeni Kültürpark Projesi’’ adı altında aynı işlevi içeren yapıların
(kongre-kültür merkezi vb.) yer aldığı proje hazırlanmıştır. Projede Kültür
Merkezi vb. yapıların çatısı çim yapılarak yeşil alanın artırıldığı iddiası
çarpıcıdır.
Belediye
başkanlarına, kentte bulunan Akademik olmayan Odalara, farklı ortamlara projeyi
sunarak, bir tanıtım kampanyası yürütülmüş, Kültürparkta eski Pakistan
Pavyonunu bu projenin sergi ve tanıtım işlevine ayrılmıştır. Proje Koruma
Kuruluna onay için gönderilmiştir. Açıklamalarında projede önerilen yeni
yapılaşma gizlenerek Kültürpark’a 70.000 m2.
yeni yeşil alan kazandırdıklarını iddia etmektedirler.
Gerçekte
yalnızca Hollerin ve yıkılması gereken diğer yapılar ile bu yapıların
çevresindeki beton yüzeylerin toplam alanı 85.000.m2. nin üzerindedir. Bir
başka ifadeyle yalnızca yıkılması gereken yapılar yıkılıp çevresi ile birlikte
yeşil alan olarak düzenlense Kültürparkın yeşil alanı 85.000 m2 artacaktır. Bir anlamda kentliye Proje yanıltıcı bilgilerle
sunulmaktadır.
2017
yılında Düzenlenen İzmir Enternasyonal Fuar organizasyonunun sponsorluğunu
üstlenen bir inşaat firması (Basmane Eski Garaj Alanında Yüksek yapı projesi
konusunda İBŞB ile ortaklık kurarak) bu alanda yapacağı yüksek binanın alt
katlarını İBŞB Hizmet Binası olarak kentliye sunmakta, kendi projesinin reklamını
Yeni Kültürpark Projesinin öngördüğü Kongre-Kültür merkezi işlevleri ile
bütünleştirerek yapmaktadır.
Kültürpark
üzerine kaygı verici boyutları olan bu gelişme ve girişimler kentli aktörlerin
büyük tepkisini çekmekte, basın toplantıları alanda yapılan etkinlikler ile
gelişmeler eleştirilmektedir.
Aynı
süreçte basın ve sosyal medyada Kültürparkta yoğun yapılaşma öngören bu projeye
karşı eleştiriler ve karşı çıkışların, uyarıların yasal, bilimsel boyutları
yoğunlaşmaktadır.
Mimarlar Odası
İzmir Şubesi 2016-17 Yıllarında yaptığı önerilerin özeti
İlginç
olan Büyükşehir Belediyesi Başkan danışmanı plancı ve mimar kadrolarının ve
proje yapımı gibi akçeli ilişkisi olan meslek insanlarının, Kültürparkta yıkılması
gereken yapıların yerlerine yeni yapılar yapılmasını benimsemiş olmalarıdır.
Ancak 2018
yılı ortalarında Kültür Bakanlığı, Mimarlar Odasının yıllardır uyardığı
şekilde, Kültürparkın Koruma Amaçlı Planı yapılıp Onaylanmadan Kültürparkta
hiçbir müdahalenin yapılamayacağını bildirmiştir. 2018 yılı sonlarında BŞB. Başkanlığı
bu kez Kültürparkta istediği yapıları yapabilmek için, içeriğini kentli ile
paylaşmadığı bir Koruma Amaçlı İmar Planını KVKBK’na iletmiştir. Diğer yandan
yerel seçim süreci de başlamış, 28 Ocak 2019 tarihinde Tunç Soyer İzmir
Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı olarak partisi tarafından belirlenmiştir.
Gelişmeler
bu süreçte iken yerel seçimlerden hemen önce birden bire Kültürpark İdare
Binasının (eski İZFAŞ Binası) BŞB Başkanlığı tarafından bir Vakıf
Üniversitesine Tıp Fakültesi için tahsis edildiği haberi kente yansımıştır.
Yasal, yönetsel, bilimsel çerçeveye uymayan bu gelişme Kültürpark
tartışmalarını yeniden ivmelendirmiş, seçimler öncesi ilginç sonuçlar izlenmeye
başlanmıştır. 31 Mart 2019 Yerel Yönetim Seçimleri öncesi İBŞB Başkan adayı
Tunç Soyer seçim bildirgesinde ‘’Kültürparka kültürünü geri vereceğiz’’ açıklaması
ile sorunu seçim sonuna aktarmış, kentte beklentiyi olumlu yönde yanıtlamıştır.
Seçimlerde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığına Tunç Soyer seçilmiştir.
Göreve başlayınca doğru karar ve uygulamalardan olarak öncelikle İZFAŞ
binasının Vakıf Üniversitesine tahsis protokolünü iptal etmiştir. KTVKB
Kuruluna önceki başkan döneminde iletilen ve ayrıntısı bilinmeyen Kültürpark
Koruma Amaçlı İmar Planının yeniden ve katılımcı bir yöntemle yapılacağını
belirterek KVKB. Kurulunda karara bağlanmamasını talep etmiştir.
İBŞB 17
Haziran 2019 tarihinde, karar süreçlerinde ortak aklı yaşama geçirme politikası
bağlamında İzmir Buluşmalarından birincisi olarak ‘’Kültürpark Arama Konferansı’’
Kültürparkta gerçekleştirilmiştir. İBŞB, Kültürpark Platformu, Meslek Odaları, kentli
aktörler ve ilgilenen herkesin katılımına açık toplantıya yaklaşık ikiyüz
kişiden den fazla katılım gerçekleşmiştir. Kültürpark Koruma Amaçlı İmar
Planına da bir katkı olacak arama konferansında bütün aktörler görüş ve
önerilerini iletmişlerdir. Gelişme
Kültürparka dair duyarlı kesimlerin olumlu değerlendirdiği bir sürecin
başlaması olarak kabul edilmiştir. Konferansa katılanlar Kültürpark için
demokratik, bilimsel, katılımcı bir yöntem ve süreçten memnun, yapılacak
çalışmalara kendi alanlarından katkı hazırlığı ve çabası içine girmişlerdir.
Diğer
yandan son yıllarda yapılan tartışma, eleştiri ve önerilerin Kültürparka kazandırdığı
en önemli zenginlik; İBŞB tarafından
hazırlatılan ‘’Kültürpark Ağaç ve Bitki
Envanteri Raporu’’, Mimarlar Odası İzmir Şubesi tarafından hazırlanan ‘’Kültürpark Mimari Eserleri Raporu’’,
Prof.Dr. Sezai Göksu tarafından hazırlanan ‘’Kültürpark Kuş Envanteri Raporu’’ ile, Kültürpark Platformu ve TMMOB İzmir İl
Koordinasyon Kurulu tarafından hazırlanan ‘’Kültürpark Çalıştayı Raporu’’ gibi uzmanlık alanlarının bilimsel raporların
hazırlanmış olmasıdır denebilir.
Mimar Bruno Taut tasarımı Sağlık Pavyonu Binası 1939
Kültürparkta
yaşayan Kuşlar ve diğer canlı Türlerin Afişleri
Ancak
şaşırtıcı bir şekilde ve aniden 12 Temmuz 2019 Cuma günü, Kültürpark eski Fuar
Hollerine, DEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Narlıdere Kampusunun geçici olarak
taşınacağı, İBŞB ile DEÜ Rektörlüğünün bu konuda protokol üzerinde anlaştıkları,
DEÜ Rektörlüğünün Basın Açıklaması referansı ile basında yer aldı. GSF
Narlıdere Kampusunda bulunan binaların deprem riski nedeniyle boşaltılması
zorunluluğu bu anlaşmanın gerekçesi olarak açıklandı.
Bu
ilginç gelişme üzerine özellikle sosyal medyada, daha 3 hafta önce Kültürpark
Arama konferansı düzenleyen İBŞB nin bu tavrının anlaşılmazlığı, anlaşmanın
konferans kararları ve önermelerine olan karşıtlığı gibi birçok konuda haklı
endişe ve eleştiriler yansıdı. İBŞB nin basında yer alan bu tahsis haberlerine
karşın hızla bir açıklama yapmaması, eleştiri ve endişelerin çoğalmasına neden
oldu.
Tartışmalar
zaman zaman GSF öğretim üyeleri ile Kültürpark Platformu katılımcılarının karşı
karşıya gelmesini yansıtan yorum ve değerlendirmelere dönüştü. Kültürparkın
korunması talebine karşın Sanat eğitiminin önemi ortaya konmaya çalışıldı.
Ancak Kültürparkı korumadan yana ve yasal durumları da hatırlatarak hollerin
GSF ne tahsisine karşı görüş bildiren aktörler, akademi camiası tarafından sanata
ve sanat eğitiminin değerine karşı olmakla itham edildiler. Tartışmalar çok
dinamik ve gerilimli bir süreç izlemeye başladı. Kültürpark Platformu basın
açıklaması ile BŞB Başkalığına konu hakkında açıklama yapılması talebini
iletti.
Tahsisle
ilgili haberin basında yayınlanmasından iki gün sonra, Büyükşehir
Belediye Başkanının 14.07.2019 tarihli ‘’Medyada yer alan DEÜ Güzel Sanatlar
Fakültesinin geçici bir süre için Kültürparka taşınacağı haberleri doğru
değildir, bir onay da vermiş değilim.'' açıklaması beklenen, güvenilen ve
yeterli bir açıklama olarak tarihteki yerini aldı. Açıklama yaşanan tartışmaları ve gerilimi bir anlamda
sakinleştirdi.
(Bu
açıklamanın akabinde DEÜ Rektörlüğü de bir açıklama yaparak görüşmeleri yürüten
İBŞB ve REKTÖRLÜK Genel Sekreterlerinin mutabık kaldıklarını bu nedenle
başkanın açıklamasını anlamadıklarını belirtmişlerdir.) Gelişmeler sonucu kentte
Kültürpark’ın güvenli geleceğine dair değerlendirme, araştırma, eleştiri,
öneri, talep ve beklentiler sürmekte, süreç kentli aktörler tarafından dikkatle
ve duyarlılıkla izlenmektedir.
Kültürpark Planı 1935 Kültürpark ve Fuar planı 1955
Özetlenen
gelişmeler sonunda; Kültürpark’ın ödünsüz olarak her türlü yapılaşmadan ve
beton yüzeylerden arındırılması, parkın yeşil dokusunun ve kültür işlevinin
güçlendirilmesi, yapılması gereken koruma planı süreçlerinin hızla tamamlanması,
park yönetiminin katılımcı bir model ile Kültürpark Alan Yönetimi çerçevesinde
düzenlenmesi önerileri bir kez daha kentin ve yerel yönetimin gündemine yansımış
oldu.
Özetle; Kültürpark Cumhuriyetin kentleşme
politikalarının günümüze yansıyan en önemli kamusal kentsel mekanlarından
biridir. Cumhuriyeti kuran kadroların modern kenti yaratma idealinin, yine
günümüze de esin kaynağı oluşturan mekânsal bir yansımasıdır.
Kentin mekânsal,
iktisadi, kültürel tarihindeki önemi gibi birçok niteliğinin yanı sıra salt bu
nedenle dahi Kültürpark üzerinde çok duyarlı, dikkatli, özenli, olunması ve göz
bebeği gibi korunması gereken bir alandır. Tarihi Sit Alanıdır, Doğal Sit
Alanıdır, Park Alanıdır.
Kurtuluştan günümüze
yaklaşık yüz yılı kapsayan kentleşme serüvenimizde, İzmir dahil hiçbir kentte benzeri
nitelikte 42 ha. (420.000m2 büyüklüğünde) bir yeşil alan üretilemediği gerçeği dikkate
alındığında değeri bir kez daha artmaktadır.
İzmir
ölçeğinde çok özel bir kent içi yeşil alan ve tarihi değer olan Kültürpark her
türlü tehditten arındırılarak, yeşil dokusu zenginleştirilerek ve korunarak
yaşatılmalı, geleceğe taşınmalıdır. 22 Temmuz 2019
Hasan Topal
Mimar